BİR EHL-İ BEYT SEVDÂLISI: KEMÂL EDİP KÜRKÇÜOĞLU
Mâh-ı Mâtem hürmetine sizlere ünlü edip Kemal Edip Kürkçüoğlu'nun bir mersiyesini arz ediyoruz.
Geçdi bir yıl yine bir mâh-ı Muharrem geldi
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Göze nem gönle elem her yana mâtem geldi
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurretü’l-‘ayn-ı Resûlü’s-sekaleyn’im nerede
Ne için kasd-ı ciğer-gâh-ı Betûl eylediler
Rûh-ı Peygamber-i zî-şânı melûl eylediler
Burc-ı îmânı yıkıp küfri kabûl eylediler
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurretü’l-‘ayn-ı Resûlü’s-sekaleyn’im nerede
Lutf edip verme haber Fâtımatü’z-Zehrâ’ya
Melekûtun boğar âfâkını vâveylâya
Getirir belki tezelzül mele’-i a’lâya
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurretü’l-‘ayn-ı Resûlü’s-sekaleyn’im nerede
Kerbelâ kerb ü belâ kahr u âna meydânı
Ona kim kıydı Zebûn etti kim ol sultânı
Götürür hurfe-i isyâna şu hâl insânı
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurret’ül-‘ayn-ı Resul’üs sekaleyn’im nerede
Anı derler ki o gün Şimr-i lâ’iyn etti şehîd
Dedi sükkân-ı semâvât çekip âh-ı medîd
Leanallâhü Yezîden ve alâ âli Yezîd
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurret’ül-‘ayn-ı Resul’üs sekaleyn’im nerede
Evliyâ devletinin şâh-ı cihanbânı idi
Murtazâ hazretinin vâris-i irfânı idi
Mustafâ ümmetinin kıble-i imânı idi
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurret’ül-‘ayn-ı Resul’üs sekaleyn’im nerede
Ehl-i Beyt uğradı düşmence sîtem taşlarına
Anların çeşm-i felek bakmadı gözyaşlarına
Yağdı birdenbire bârân-ı bela başlarına
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurret’ül-‘ayn-ı Resul’üs sekaleyn’im nerede
Cennetin gülleri hasretle yolunsun gayrı
‘Âlemin mihr-i cihan-tâbı bulunsun gayrı
Mâtem âdabına tam gayret olunsun artık
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurretü’l-‘ayn-ı Resûlü’s-sekaleyn’im nerede
Olamaz gerçi bir iş hükm-i kaderden ileri
Nice cünhâya şitâb eylediler öyle eri
Yok mu zulm ordusunun rûz-ı cezâdan haberi
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurretü’l-‘ayn-ı Resûlü’s-sekaleyn’im nerede
Dîde-i ‘ayn-ı ‘Alî’de ulu bir Tûr idi o
Haseben hem neseben silsile-i nûr idi o
Ey Kemâl en yüce ahlâk ile meftûr idi o
Söyle ey bâd-ı sabâ söyle Hüseyn’im nerede
Kurretü’l-‘ayn-ı Resûlü’s-sekaleyn’im nerede
"Bende-i Âl-i Abâ,
Kürkçüoğlu Muhammed Kemâleddin Baba"
"1384 Muharrem"
"1964 Mayıs"
KEMAL EDİP KÜRKÇÜOĞLU
1902 yılında Urfa’da doğdu. İlköğrenimini Urfa’da, Orta öğrenimini İstanbul’da, Yüksek öğrenimini ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Klasik Şark Dilleri Bölümü’nde tamamladı. Fransizca, Arapça ve Farsça öğrendi. İlkokul, Ortaokul ve Lise öğretmenliği yaptı. İlkokul Müfettişliği, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Okullar Daire Müdürlüğü, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Dini, Tasavvuf Tarihi’nde darsler verdi. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. Daha sonra Konya Yüksek İslam Enstitüsü’nde İslami Türk Edebiyatı hocalığı, Gazi Eğitim Fakültesi Fransızca Bölümü’nde Türk Edebiyatı dersleri verdi. Talim Terbiye Kurulu üyeliği, din Eğitimi Dairesi Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı Baş Müfettişliği gibi görevlerde de bulundu.1965 yılında Amerikan hükümetinin davetlisi olarak ABD’ye giderek, mesleki bazı incelemelerde bulundu. 1968 yılında emekli oldu. 1978 yılında vefat etmiş ve Zincirlikuyu mezarlığına defnedilmiştir.
Mutasavvıf da olan Kürkçüoğlu, 16 yaşında şiire başlamıştır. Dini ve Tasavvufi temalı şiirleriyle tanındı. Divan şiirinden etkilenmiştir ve bu tarzda yazmıştır. Tasavvufi, özellikle mevlevi tarikatı ile ilgili şiirleri dikkat çekicidir. Bazı şiirlerini Ra’di mahlasıyla Tarih ve Edebiyat Dergisi’nde yayınlamıştır. Şiirlerini kitaplaştıramamıştır.
Yorumlar